Murat Alıp Murat Vermek Ne Demek?
Herkesin bir zamanlar duymuş olduğu, belki de çocukken ailesinden ya da büyüklerinden işittiği bir deyimdir: “Murat alıp Murat vermek.” Ama ne demek tam olarak? Kimisi bu deyimi “isteklerimi elde ediyorum” olarak anlayabilirken, kimisi de “başkalarına iyilik yaparak karşılık beklemek” diye yorumlayabiliyor. Gelin, hem bu deyimin kökenlerine inelim, hem de iş dünyasında ve günlük yaşamda nasıl karşılık bulduğuna dair bir göz atalım.
Çocuklukta “Murat” Ne Demekti?
Çocukken, Murat deyimi tam olarak bana anlamlı gelmezdi. Herhangi bir kelime gibi, “Murat alıp Murat vermek” deyimi de etrafımdan duyduğum ama anlamını tam kestiremediğim bir şeydi. Bir gün, mahalledeki komşumuz Selahattin Amca, başıma gelen bir durumu anlatırken kullanmıştı: “Murat alıp Murat vermek işte böyle bir şey,” demişti. O gün, mahalledeki futbol maçından sonra ağlayarak eve gelen çocuklardan biriydim ve Selahattin Amca da aynı şekilde başına gelen bir durumu anlatmıştı.
Selahattin Amca, ne zaman benden bir iyilik görse, karşılığında büyük bir jest yapardı. Aslında, işin içinde biraz da pragmatizm vardı. Bir çocuğun ihtiyacı olduğunda yardım etmek, ama karşılığında da bir iyilik beklemek… İşte “Murat alıp Murat vermek” deyimi o kadar basitti ki, başta anlamamıştım. Sonradan öğrendim ki, bu deyim aslında, verdiğin bir şeyin karşılığını beklemekle alakalı bir anlayışı temsil ediyordu.
Ekonomiden Bir Bakış: Murat Alıp Murat Vermek
Ekonomi okumuş bir insan olarak, “Murat alıp Murat vermek” deyimini daha derinlemesine değerlendirdiğimde, aslında bu anlayışın ne kadar yaygın ve evrensel olduğunu fark ettim. Ekonominin temel prensiplerinden birisi de karşılıklı fayda sağlamaktır. Yani, her birey bir şey alırken karşılık olarak bir şey vermek zorundadır. Bu aslında çok basit bir “alışveriş” mantığıdır.
Hikâyenin tam bu noktasında, iktisadi bir bakış açısı devreye giriyor. Verdiğiniz bir şeyi almak, hem birey hem de toplum düzeyinde karşılıklı fayda sağlamak demektir. Bu deyim aslında sadece bireysel ilişkilerde değil, ticaret hayatında da geçerlidir. Örneğin, şirketlerin verdikleri hizmetin karşılığında aldıkları ödeme de bir “Murat alıp Murat verme” durumudur. Ekonomik sistemde, karşılıklı ödüller ve tepkiler birbirini takip eder.
Bir örnek üzerinden anlatacak olursam: Geçenlerde bir danışmanlık projesi için bir şirketle görüşme yaptım. Yapacak olduğumuz çalışmanın meyvesini almak için önce ciddi bir emek ve zaman harcadım. Karşılığında ise alacağımız ödeme, bu emeği “Murat alıp Murat vermek” anlamında ödüllendiriyordu. Bunu yazarken, iş hayatındaki birçok insanın bu tarz “mutual” (karşılıklı) faydayı görebileceğini düşünüyorum.
Murat Alıp Murat Vermek ve Günlük Hayat
Hadi gelin, bir de sokaktaki insana bakalım. Ekonomi gözlüğü takmadan, “Murat alıp Murat vermek” deyiminin günlük hayatta nasıl anlam kazandığına. Dediğim gibi, hepimiz bu deyimi farklı şekillerde yorumlayabiliriz. Birçok insan “Murat almak” dediğinde aslında kendi çıkarını düşünüyor olabilir, ancak bir başkası bu durumu “başkalarına iyilik yapmak” olarak anlayabilir.
Bir gün arkadaşım Hüseyin ile bir kafede oturuyorduk. Hüseyin, o günlerde işsizdi ve çok zor durumdaydı. “Hadi gel, akşam yemeği ısmarlayayım,” dedim. “Teşekkür ederim,” dedi, “ama ben sana Murat alıp Murat vermek istiyorum. Yani, bende olmayan bir şey yok ama akşam seni bir yere götüreceğim, tamam mı?” İşte o an, bu deyimin anlamı bana net bir şekilde geldi. Herhangi bir bedel ya da karşılık olmadan iyilik yapmak zor olabiliyor ama bazen bu tip anlar, o “karşılık beklemeden iyilik yapma” anlayışını güçlendiriyor.
İş dünyasında, “Murat almak” çoğu zaman daha dolaylı yollarla gerçekleşir. Bir şirket, hizmetinin karşılığında parayı alır, ancak işin içine “güven oluşturmak”, “marka değeri yaratmak” gibi uzun vadeli stratejik unsurlar da girer. Kısacası, verdiğiniz bir şeyin başka bir şekilde geri dönmesi, ekonomide çok daha yaygın bir durumdur. Ancak, insan ilişkilerinde bazen verdiğiniz şeyin karşılığını görmek için yıllar geçmesi gerekebilir.
Sonuç: Murat Alıp Murat Vermek Ne Kadar Gerçek?
Öyle ya da böyle, “Murat alıp Murat vermek” deyimi hem küçük bir çocukken hem de iş hayatında karşımıza çıkan önemli bir kavram. İnsanlar, hem maddi hem de manevi olarak, verdikleri şeyin karşılığını almak isterler. Ancak, bazen bu alışverişin adı ne olursa olsun, aslında beklenmedik bir şekilde karşılıklar alırız.
Sonuçta, “Murat alıp Murat vermek” deyimi, her şeyin karşılıklı bir etkileşim olduğunu, hayatın içinde her şeyin bir bedeli olduğunu anlatır. Ve belki de en önemlisi, insanlara iyilik yapmak ve o iyiliğin karşılığını almak, hayatın doğal bir döngüsüdür. Bu, sadece “ekonomik” değil, aynı zamanda “insani” bir süreçtir.