Gross Market Anlamı Ne Demek? Felsefi Bir Bakış İnsanın anlam arayışı çoğu zaman kelimelerin içinde gizlidir. Gross Market ifadesi, modern dünyanın ekonomik dilinde sıradan bir kavram gibi görünse de, aslında çağımızın ontolojik, etik ve epistemolojik çatışmalarını derinlemesine yansıtır. Filozofun gözünden bakıldığında bu ifade, yalnızca ticaretin bir terimi değil; insanın “değer” kavrayışının metalaşmış hâlidir. Ontolojik Perspektif: Varlığın Pazarı Varlığın özü, Antik Yunan’dan beri “neyin gerçekten var olduğu” sorusuyla şekillenir. Gross Market, yani “brüt pazar”, modern dünyanın ontolojisinde yalnızca bir ekonomik alan değildir; insan varlığının pazara dönüştüğü bir sahnedir. Artık var olmak, üretmekten ve tüketilmekten geçer. Bu noktada şu soru belirir: Varlık,…
Yorum BırakGünlük Sofra Notları Yazılar
Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü ve Dilin Derinliği Eğitim, bireyin dünyayı anlama biçimini kökten dönüştüren bir süreçtir. Her yeni bilgi, zihnimizde farklı yollar açar; düşünme biçimimizi, ifade kabiliyetimizi ve hatta dünyaya bakış açımızı değiştirir. Dil öğrenimi bu dönüşümün en güçlü araçlarından biridir. Çünkü dil, yalnızca iletişim kurmanın değil, düşüncenin de taşıyıcısıdır. Türkçe’nin zengin yapısı içinde “durum zarfları”, hem anlatımın gücünü hem de anlam derinliğini gösteren önemli bir unsurdur. Bu yazıda, durum zarflarını pedagojik bir çerçevede ele alarak, öğrenme sürecinde nasıl dönüştürücü bir rol oynadığını inceleyeceğiz. Durum Zarfı Nedir? Tanım ve Temel Özellikler Durum zarfı, fiilin nasıl gerçekleştiğini belirten, eylemin tarzını, biçimini, yolunu…
Yorum BırakFibula İğne Ne İşe Yarar? Bir Müze Koridorunda Başlayan Zaman Yolculuğu Kalın paltomun yakasını kaldırıp rüzgârdan saklanırken, müzenin ağır kapısından içeri adım attım. “Bugün size küçük bir hikâye anlatmak istiyorum” dedim kendi kendime; çünkü bazen en büyük sırlar, vitrinin köşesinde parlayan küçücük bir metal parçasına saklanır. Adı fibula—bir başka deyişle fibula iğnesi. “Fibula iğne ne işe yarar?” sorusunun cevabı, yalnızca giysiyi tutmak değil; kültürleri, ilişkileri ve insan hikâyelerini birbirine bağlamaktır. Stratejik Mert ile Empatik Elif: Vitrinin Önünde İki Bakış Mert, plan yapmayı seven, çözüm odaklı bir karakter. Vitrinin önünde durup kaşlarını kaldırdı: “Mekanizma süper! Yaylı bir gövde, sivri bir iğne,…
Yorum BırakBilgisayarımın Kamerası Çalışıyor mu? Farklı Bakış Açılarıyla Dijital Güvenliğe Derin Bir Yolculuk Bazen küçük bir ışığın yanıp sönmesi bile bizi düşündürür: Acaba bilgisayarımın kamerası çalışıyor mu? Bu soru, sadece teknik bir merak değil; aynı zamanda modern çağın güven, mahremiyet ve teknolojiyle kurduğu karmaşık ilişkinin bir yansımasıdır. Benim için bu konuyu konuşmak, sadece bir cihazın işleyişini değil; insanın teknolojiyle kurduğu duygusal bağı ve güvensizlikle merakı arasındaki dengeyi de sorgulamak anlamına geliyor. Bu yazıda, “kamera çalışıyor mu?” sorusuna kadınların empatik, toplumsal bakışlarını ve erkeklerin analitik, veri odaklı yaklaşımlarını karşılaştırarak farklı pencerelerden bakacağız. Kamera: Bir Ekranın Ardındaki Gerçeklik Bir kameranın çalışıp çalışmadığını kontrol…
Yorum BırakKurbağa Teorisi Nedir? Ekonomik Dinamikler Üzerine Derin Bir Analiz Kaynakların sınırlı, ihtiyaçların ise sonsuz olduğu bir dünyada ekonomistlerin temel sorusu her zaman aynıdır: “İnsan neden geç tepki verir?” Bu soru, yalnızca piyasalarda değil, bireysel davranışlarda da yankı bulur. Kurbağa Teorisi — yani “kaynar suya atılan kurbağa” metaforu — bu davranışın iktisadi ve psikolojik köklerini anlamak için mükemmel bir çerçeve sunar. Bu teoriye göre, bir kurbağa ani bir şekilde kaynar suya atıldığında sıçrayarak kurtulur; ancak su yavaşça ısıtılırsa, farkına varmadan pişer. Ekonomik düzlemde bu, toplumların, şirketlerin ve bireylerin değişimi fark edemediği veya geç fark ettiği durumları temsil eder. — Kurbağa Teorisi’nin…
Yorum BırakHatve Nedir? Ekonomik Perspektiften Bir Analiz Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları Üzerine Bir Ekonomistin Girişi Ekonominin temel prensiplerinden biri, kaynakların sınırlılığıdır. Bu sınırlılık, insanların ve toplumların seçim yaparken karşılaştıkları zorlukları ve fırsatları belirler. Bu durumda, her seçim, bir fırsat maliyeti doğurur. Yani, bir seçeneği tercih ettiğinizde, başka bir seçeneği göz ardı etmiş olursunuz. Ekonomistler, bu seçimlerin toplumsal ve bireysel düzeyde nasıl şekillendiğini anlamak için çeşitli kavramları incelerler. Bir bu bağlamda değerlendirilebilecek önemli kavramlardan biri de “hatve”dir. Hatve: Kavramsal Bir Tanım Hatve, dilde genellikle bir olayın, durumun ya da sürecin aşamalı olarak ilerlemesi anlamında kullanılır. Ekonomik anlamda ise, bir toplumun ya…
Yorum BırakGönüldaş Ne Demektir? Psikolojik Bir Yolculuk Bir psikolog olarak insan ilişkilerini incelerken sıkça rastladığım bir kavram vardır: gönüldaşlık. Bu kelime yalnızca dostluk ya da arkadaşlıkla sınırlı değildir; daha derin, daha soyut ve duygusal bir bağı temsil eder. “Gönüldaş” kelimesi, iki insanın kalp düzeyinde aynı frekansta titreştiği, benzer duygusal anlam evrenlerinde yaşadığı bir ortaklığı anlatır. Peki bu derin bağın psikolojik temelleri nelerdir? Bilişsel Boyut: Zihinlerin Uyum Dansı Bilişsel psikoloji açısından bakıldığında, gönüldaşlık bir zihinsel senkronizasyon biçimidir. İnsan beyni, karşısındaki kişinin düşüncelerini tahmin edebilme kapasitesine sahiptir; buna “zihin kuramı” denir. Gönüldaş olarak nitelendirilen kişiler arasında bu mekanizma olağanüstü bir hassasiyetle işler. İki…
Yorum BırakHapishane ile Cezaevi Aynı mı? Dilin, Hukukun ve Toplumun Kesişen Yolları Hepimizin diline yerleşmiş bir ikili var: “hapishane” ve “cezaevi”. Bazen aynı şeyi kastederken ikisini de kullanıyoruz; bazen de aralarında gözle görülemeyen bir fark varmış gibi hissediyoruz. Ben bu yazıyı, konuya tutkuyla yaklaşan bir blog yazarı merakıyla kaleme alıyorum; gelin birlikte hem kelimelerin izini sürelim, hem de bugünün dünyasında neye işaret ettiklerine yakından bakalım. Çünkü mesele sadece bir adlandırma değil; adlandırmanın arkasındaki düşünce biçimi. Hızlı özet: Güncel hukuk dilinde “ceza infaz kurumu” (kısaca cezaevi) resmî terimdir; “hapishane” ise tarihsel ve halk arasında yaygın kullanılan bir ifadedir. Her ikisi çoğu zaman…
Yorum BırakGöbek Bağı Gömmek Batıl mı? Toplumsal Düzen, İktidar ve Beden Üzerine Siyasi Bir Okuma Bir siyaset bilimci olarak şunu biliyorum: Güç, yalnızca iktidar kurumlarında değil, insan bedeninde ve kültürel ritüellerde de tezahür eder. Toplumların en mahrem pratiklerinden biri olan göbek bağı gömmek geleneği, ilk bakışta dinsel ya da kültürel bir alışkanlık gibi görünebilir. Ancak bu eylem, aslında iktidarın, aidiyetin ve kimlik inşasının derin izlerini taşır. Peki, göbek bağı gömmek batıl mı? sorusu gerçekten sadece inanç düzeyinde mi yanıtlanmalı, yoksa bu gelenek, toplumsal düzenin ve iktidar ilişkilerinin yeniden üretildiği bir alana mı işaret ediyor? Ritüellerin Politik Gücü: Kültürden İktidara Siyaset teorisinde…
Yorum BırakEğitsel Kaçış Oyunu Nedir? Öğrenmeyi Oyuna Kurban Etmeden Tartışalım Söze net başlayayım: Eğitsel kaçış oyunları harika bir fikir gibi pazarlanıyor, ama çoğu örnekte “öğrenme” vitrine, “eğlence” ise vitrinin arkasına saklanıyor. Evet, öğrencileri harekete geçiriyor, sınıfı canlandırıyor, hatta ekip çalışması ve problem çözme gibi becerileri tetikliyor. Fakat aynı zamanda amaç–araç dengesini bozma, yüzeysel bilgiye yöneltme ve öğretmenin yükünü katlama riskini de taşıyor. Bu yazı, “oyunlaştırma her derde devadır” ezberine itiraz eden; verim, adalet ve pedagojik sağlamlık açısından cesur sorular soran bir davet. Hızlı özet: Eğitsel kaçış oyunu; temalı bir senaryo içinde ipuçlarını çözüp bir hedefe ulaşmaya dayalı, süre kısıtlı bir öğrenme…
Yorum Bırak